- nadirekalleci@kallecihukuk.com
- Pzt - Cum 09:00-18:00
- +90(216) 348 29 10
-
19 Mayıs Mah. Şemsettin Günaltay Cad. No 124/126
İpekay Apt. Kat 3 Daire 8 Kadıköy/İSTANBUL
Sağlık Hukukunda Kusur ve Sorumluluk, tıbbi uygulamalarda karşımıza çıkan iki önemli kavramdır. Sorumluluk hukuku bakımından kusur, hizmet kusuru, görev kusuru ve şahsi kusur olmak üzere alt kavramlara ayrılırken her bir kavram ayrı bir yaptırımı da beraberinde getirir. Bilirkişinin temel görevi yapılan eylemle ortaya çıkan sonuç arasında bir nedensellik, illiyet bağını kurabilmektir. Hastada bir zarar ortaya çıktığında, bu zararın tıbbi uygulamadan kaynaklanıp kaynaklanmadığını, uygulamanın kusurlu olup olmadığını belirleme görevi, tıbbi bilirkişilerindir. Tıbbi bilirkişi ortaya çıkan zararı; uygulamayı yapanın eğitim düzeyini göz önünde bulundurarak, aynı ortam koşullarında, aynı yetkinlik düzeyinde bir hekimin göstermesi gereken özeni gösterip göstermediğine bakarak değerlendirir. Hasta hakları kavramının gelişimiyle birlikte “nitelikli sağlık hizmeti alma hakkının temel bir hak kategorisi olarak tanımlanması, bilimsel tıbbi gelişmelerden ayrımsız yararlanma hakkının evrensel ve ulusal düzenlemelerde dile getirilmesi, hekimlerin yararlılığı kanıtlanmış uygulamaları hastanın sağlık sorunlarını çözmek amacıyla kullanması yükümlülüğünü getirmektedir.
Anlaşılacağı üzere tıbbi uygulama hatası iddiası içeren davalarla sık bir şekilde karşılaşmak sağlık hizmeti sunucuları için artık bir gerçektir. Neticeleri itibariyle oldukça yüksek tazminat miktarlarına gebe olan bu türden davalarda sadece tıbben haklı olunması ya da haklı olunduğunun düşünülmesi de ne yazık ki yeterli değildir. Günümüzde mahkemeler tıbben haklılığı bilirkişi marifetiyle tespit etmeye çalışırken sağlık hizmeti sunucusunun hukuki prosedürleri de harfiyen yerine getirip getirmediği konusunda detaylı bir hukuki inceleme yapmaktadır. En basit örneğiyle mahkemeler, komplikasyon neticesinde oluşan zararları, aydınlatılmış onam formlarının usulüne uygun bir şekilde tutulmaması sebebiyle sağlık hizmeti sunucusuna yükleyebilmektedir. Dolayısıyla sağlık hizmeti sunucularının bu türden davalarla karşılaştıklarında alanında uzman olan, tıp hukuku nosyonuna sahip ve bağımsız bilirkişilerden konu ile ilgili hızlı ve güvenilir görüşler alabilen hukuk büroları ile çalışmaları da oldukça önemlidir.
Kalleci Hukuk Bürosu sağlık hukukunda uzman kadrosu ile sağlık hukuku çatısı altında aşağıda yer alan tüm konu ve alanlarda hukuki destek sağlayabilecek yeterliliktedir. Ayrıca hukuki destek verirken; ihtiyaca göre alanında saygın, ulusal ve uluslararası akademik çalışmalara sahip Adli Tıp Uzmanlarının danışmanlığına da başvurmaktadır.
Kalleci Hukuk Bürosu, İstanbul ili, Kadıköy ilçesinde, 1985’ten beri hizmet vermektedir. Uzman avukat ekibimizle özel hukuk davalarında ve hukuki danışmanlık alanında güvenilir çözümler sunuyoruz.
En iyi deneyimleri sunmak için çerezler gibi teknolojiler kullanarak cihaz bilgilerini depolar ve/veya erişiriz. Bu teknolojilere izin vermek, tarama davranışı veya bu sitedeki benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize olanak tanır. Bu teknolojilere izin vermemek veya izninizi geri çekmek, belirli özellikler ve işlevler üzerinde olumsuz etki yaratabilir.